Mutluluktan Korkulur mu?
- Burçak Kurtcan
- 16 Eki 2023
- 2 dakikada okunur

Bu yazıya başlamadan önce kendime şunu sordum: "Mutluluk" kelimesi, her birimiz için farklı anlamlara gelebilecek kadar göreceli bir kavram mı? Bir çocuğun masum gülümsemesinde, bir kedinin tüylerini okşarken hissettiğimiz huzurda, ya da bir kitabın sayfalarını aralarken kaybolduğumuz anlarda mutluluk bulunabilir. Ancak bu kavramın kişiselleştirilmiş doğasını vurgulamak gerekiyor; çünkü her birimiz için, mutluluğun tanımı özeldir.
Bu kadar özel ve özgün olan bu duygudan veya kavramdan korkmak, aklıma gelmemişti. Ancak yakın zamanda üniversitede bir hocamın bu konuda çalışma yürüttüğünü duydum. Kendisi pozitif psikoloji ile ilgileniyor ve bizden bir form doldurmamızı istemişti. Daha sonra bu konu benim de ilgimi çekti, araştırmak ve sizlerle paylaşmak istedim.
Bazı insanlar çok mutlu olduklarında ardından çok kötü olaylar yaşayacağına ve mutluluklarını yitireceğine inanabilir ya da kendilerinin mutluluğu hak etmeyen biri olduğuna dair bir inanç geliştirebilir. Bu durum, kişinin çocukluk anılarına, yaşadığı travmalara dayanmaktadır (Harris, 2017; Lambrou, 2014). Bir başka faktör olarak da kültürün etkisi yadsınamaz. Yediğimiz yemeklerin çeşitliliği, düşünce biçimimize kadar farklılıklara sebep olan bu faktör, mutluluğu algılama biçimimize de etki gösterebilir.
Öyle ki, her toplum için mutluluk bir amaç olmayabilir. 2016’da yapılan bir çalışma, bireysel ve kollektif toplumlar arasında belirgin farklar ortaya çıkardı. Bu çalışmaya göre, kollektif toplumlarda, yani toplumun çıkarlarını önceleyen normlara bağlı olan toplumlarda kaderci bir anlayış geliştiğini ve mutluluk korkusunun çok fazla olduğunu gözler önüne serdi.
Halk arasında da hayatımızda güzel gelişmeler olduğunda "Nazar değmesin!" lafını sıklıkla duyarız. Çünkü, bu güzel şeylerin etrafımızda kıskançlığa neden olacağına dair gelişen yaygın bir inanç var. Aslında bu inanç da mutluluk korkusuna örnek olabilir. Biraz düşünürseniz bununla ilgili birçok atasözü ve deyim olduğunu anımsarsınız. "Güzel günlerin ardından kötü günler gelir", "Çok güldük, başımıza bir şey gelecek" gibi.
Özetle, mutluluk her birimiz için özel ve göreceli bir kavramken aynı zamanda korktuğumuz bir kavram da olabilir. Farklı yaşam deneyimleri, kültürel etkiler ve kişisel inançlar nedeniyle mutluluğu kabul etmekte zorlanabiliriz. Ancak dileğim, mutluluğu yakalamaktan ve onu içselleştirmekten çekinmeyeceğimiz bir yaşamın içinde olmamız.
Sevgi ve mutlulukla kalın.
Commentaires