top of page
Ara

Çaresizlik Öğrenilir mi?

  • Yazarın fotoğrafı: Burçak Kurtcan
    Burçak Kurtcan
  • 18 Eyl 2023
  • 2 dakikada okunur


'Bu sınavda başarılı olamayacağım zaten', 'Ne kadar çabalarsam çabalayayım sonuç değişmez', 'Hiçbir şey işe yaramadı, neden uğraşayım ki?' gibi düşünceler, hayatımızın çeşitli anlarında zihnimizi işgal edebilir. Motivasyon eksikliği ve umutsuzluk anlarını yaşamak, psikolojik olarak öğrenilmiş çaresizlik sendromundan kaynaklanabilir.


Bu sendrom, ilk olarak Martin Seligman'ın hayvanlar üzerinde yaptığı deneylerde keşfedilmiştir. Psikolojide sıklıkla adı geçen Ivan Pavlov'un köpeklerle yaptığı deneye meslektaşı Seligman da katılmıştır. Seligman, benzer bir bağlamda, deneylerinde kaçma seçeneği olmayan köpeklerin çaresizlik hissi geliştirdiğini ve sonraki aşamada bile kaçmaya teşebbüs etmediklerini gözlemlemiştir. Bu keşfi daha sonra farklı hayvan deneylerinde tekrarlamış ve benzer sonuçlar elde etmiştir. Daha sonra, insanlar üzerinde de yapılan deneyler öğrenilmiş çaresizliği doğrulamıştır. Japon asıllı Amerikalı bilim insanı Donald Hiroto da benzer sonuçlar elde ederek bu olgunun bilimsel temelini sağlamlaştırmıştır.


Öğrenilmiş çaresizliğin etkilerine dikkatle baktığımızda, kişinin aktif çözüm yollarını daraltabileceğini, akademik alanda erteleme eğilimlerine yol açabileceğini, özgüveni zayıflatabileceğini, sağlık sorunlarının iyileşme süreçlerini olumsuz etkileyebileceğini ve hatta kişiyi madde bağımlılığına dahi sürükleyebileceğini gözlemleyebiliriz. Dahası, öğrenilmiş çaresizlik sendromuna kapıldığımızda, genellikle içine kapanık ve depresif bir ruh hali içine sürüklenebiliriz.


Bu olumsuz etkileri göz önünde bulundurarak, ben de öğrenilmiş çaresizlikle karşı karşıya kaldığımızda başa çıkmak için nasıl ilerleyebileceğimizi merak etmeye başladım ve bu konuya dair öğrendiklerimi sizinle paylaşmak istedim. Araştırmalar, öğrenilmiş çaresizliğin süresini en çok uzatan etkenin, kontrol edilemeyen durumlarla ilişkilendirildiğini gösteriyor. Dolayısıyla, yaşamımızda kontrol sağlayabileceğimiz alanlara odaklanmanın önemli olduğunu fark ettim.


Aynı zamanda, olumlu pekiştireçlerin kullanımının da bu süreçte büyük bir rol oynadığını gördüm. Örneğin, sınavlara hazırlanan bir öğrenci olduğunuzu varsayalım, belirlediğiniz bir konuyu başarıyla tamamladığınızda, kendinize küçük bir ödül vermek motivasyonunuzu artırabilir. Bunlar dışında, öğrenilmiş çaresizliğin etkilerini azaltmaya yönelik iyimser bakış açısı geliştirmek, gerçekçi hedefler koymak gibi kişisel çözümler bulmak da mümkün. Ancak bu konuda çok zorlanıyorsanız ve uzun bir süre boyunca bu duyguyu yaşadığınızı düşünüyorsanız, profesyonel destek almaktan çekinmeyin.


Çevrenizde bu durumu yaşayan insanlara da başarı geribildirimi vererek yardımcı olabilirsiniz. Bu olumlu geribildirimin temelinde öğrenilmiş çaresizliğin tipik özelliği olan başarısızlık beklentisini başarı beklentisine dönüştüreceği fikri yatmaktadır.


Umarım bu bilgiler, sizlerin de hayatında zaman zaman karşılaşılan motivasyon kaybına karşı bir ışık tutar ve öğrenilmiş çaresizlik sendromunun kronikleşmesini engellemenize yardımcı olur.

Sevgiyle kalın.



 
 
 

댓글

댓글을 불러올 수 없습니다.
기술적인 오류가 발생하였습니다. 연결 상태를 확인한 다음 페이지를 새로고침해보세요.
bottom of page